15 Ocak 2015 Perşembe

Ewan'ın Hayat Sınavı

Ewan 22 yaşına o sene basmıştı, kendinden
emin çok zeki ve çok çekici bir genç adam
olmanın asaletini taşıyordu. 10 gün sonra
Kore'deki bir savaşa katılmak üzere
İngiltere'den ayrılacaktı, hiç bir şeyden
korkmuyordu ama duygusallığı nedeniyle,
ülkesinden ayrılma fikri zor geliyordu ona.
"Holly'den olumlu cevap geldi ve mektuplar
ardı arkasına yazılmaya başlandı.
Her yeni mektupta birbirlerinden biraz daha
etkileniyor, yüreklerini birbirlerine biraz
daha açıyorlardı. 2 sene bu şekilde geçip
gitti. Ewan ve Holly birbirlerine belki
binlerce mektup yazmış, her mektuptan ayrı
tatlar almışlardı.
Ewan'ın ülkeye geri dönme zamanı gelmişti,
son mektubunda Holly'i görmek istediğini
yazdı. "Ancak seni tanıyabilmem için bana
bir resmini gönder lütfen" diye ekledi. Holly
buluşmayı kabul etti fakat resmi
göndermedi. "Resmin ne önemi var ki? Bizi
ilgilendiren kalplerimiz değil mi? Yakama
kırmızı bir çiçek takacağım." dedi.
Günler birbirini kovaladı ve Ewan ülkeye
döndü. Trenden indiği ilk anda gözleri
Holly'i aradı. Bir müddet bakındı, sonra
kalabalığın arasından şimdiye dek gördüğü
en güzel kadın belirdi. Uzun boylu, çok
güzel vücutlu, uzun sarı saçlı, masmavi iri
gözleri ve mavi elbisesiyle muhteşem bir
kadındı. Kadına doğru bir adim attı, ama
yakasında hiç bir şey yoktu. Kadın gözlerine
baktı ve "Merhaba denizci, benimle gelmek
ister misin?" diye sordu.
Tam o sırada güzel kadının omzunun
üzerinden, yakasında kırmızı çiçek olan
kadını gördü. Kısa boylu, şişman sayılacak
kiloda, gri kısa saçlı, tozlu uzun pardösüsü
ve kalın bilekleriyle öylece duruyordu. Ewan
şaşkındı, az önce hayatında gördüğü en
güzel kadından bir teklif almıştı ancak
karşısında da yüreğine aşık olduğu kadın
duruyordu. Kendini toparladı ve yanından
geçen dünyalar güzeli kadına aldırmadan
ilerledi. Elinde Holly'le birbirlerini
tanımalarını sağlayan kitap vardi. Elini
uzattı, "Merhaba Holly" dedi gözlerinin içi
gülerek. "Pardon" dedi kadın."Ben Holly
değilim. Az önce buradan geçen sarı saçlı
mavi elbiseli kadın yakama bu çiçeği takti
ve bunun hayatının sınavı olduğunu
söyledi. Sizi garın çıkışındaki kafede
bekliyormuş.

4 yorum:

  1. OGBD'cim ben de çok beğendim ve o kadar yaşanılabilir bir şey şu zamanlarda yani hepimizin farkında olmadan bu tür şeyler yaşadığını hatırlatmak istedim. Teşekkür eder, seni öperim. Sevgilerle.

    YanıtlaSil
  2. ooooo çok iyi... istanbula gelince bizi ziyarete gelmelisin bence ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben zaten İstanbul'dayım:) siz gelince sanırım?

      Sil