2 Mart 2014 Pazar

Bulunduğum Konumun Adı: “KEZBAN”

Merhaba, öyle bir pişmanlık duyuyorum ki neresinden başlayayım bilmiyorum. Hornette gördüm, hoş biriydi,  “merhaba nasılsın?” yazdım. Bir hafta geçtikten sonra çalışıp spor yaptığıiçin fazla vakti olmuyordu 1 mart 2014 cumartesi gecesi beni evine davet etti.

Attığı mesajı aynen yazıyorum “kankam ve sevgilisi de bu gece bende kalacak, sorun olur mu?” dedi. Sorun olmayacağını söyleyip duş alıp otobüs durağına yürüdüm her neyse gittim evine. Resimlerden az biraz farklıydı lakin benim için o önemli değildi çünkü sadece tanışmak amaçlı gittim üstelik evde yalnız olmayacağız diye yakınlaşmayız diye de düşündüm.
 Kankam dediği kişi tam bir lubun  – feminenlik açısından değil sadece muhabbetleri, davranışları – olduğu için neredeyse çükümün boyuna kadar sorguya çekti. Ben tanıştığım kişiden sorular ya da ilgiler beklediğim için biraz gerildim, beklenmedik bir şey oluyordu o an. Kankasından aşırı derece
iğreti oldum. Kankası benimle uğraşıyor ama o sesini çıkartmıyordu akşam saat 22.00 sularında oraya gittim ve gece 02.00’a kadar uğraşıp durdu. Benim bulunduğum konumun adı: ‘kezban’ ! Bana sorduğu sorulardan bazıları;
   1-      Kaç doğumlusun?
   2-      Yaşın çok genç bebeğim biraz kilo versen iyi olmaz mı?
   3-      Beğendin mi ablamı – tanıştığım kişiden bahsediyor- resimlerdeki gibi mi?
   4-      Sevgilin oldu mu?
   5-      En son ne zaman seks yaptın? Allah bilir 2 saat önce yapmışsındır.
   6-      Sekste hangi pozisyonları seviyorsun?
   7-      Bugün grup yapacağız biliyor musun?
   8-      Aktif misin pasif misin?
   9-      Senin karşında sevgilimle seks yapmamı ister misin?
  10-   Akşam seks yaptınız mı? Yüzünde güller açıyor yapmışsınız belli. – sabah olduğunda soruyor-

Ben bu soruların hepsini yanlış tarafa çekilmeyecek nitelikte veya bazılarına genelleyerek cevap verdim.  Film izlemek için battaniyelerin altına girdik onlar bir koltukta biz bir koltukta. Onlar arada yiyişiyorlar ama biz sadece oturuyoruz. Film boyunca, sarılın, el ele tutuşun, öpüşün diyip durdular ama ben üslubumu bozmadan filme konsantre oldum. Gece uyuyacağımız zaman oda geçmeden önce kankadan yine bir soru ama bu sefer arkadaşına soruyor, “bak bakalım but mu?” dedi.  Benim amk elemanı sırıtarak “madilerim seni sus” dedi. Onlar konuştuğu birkaç kelimeyi bilmediğimi düşünseler bile bende lubunca saçmalığından biraz şeyler öğrendim çünkü artık son dönemde milletin ağzından düşmüyooor. But, kürdan, madilemek, koli ve buna benzer şeylerden saçmalık oluşturmuşlar ben pek önemsemesem de küçük duruma düşmemek için öğrenme yolunda ilerlemeye karar vermiştim.

Yatağa geçtiğimizde yine pek konuşmadan uymaya başlayacaktık bacaklarını benim bacak arama koydu ve aradan 5 dakika geçtikten sonra hafif bir horlama sesi duymaya başladım. Ben yerimi yadırgayan bir insanım uyuyamadım haliyle J eee ne yapayım diye düşünürken yanımda yatan bedeni keşfetmek  – dokunarak yapılan teması çok severim –  istedim. Bana sırtını dönüp yattığı için arkadan cinsel bir sarılma, kaslarını okşama, ellerini tutma, bacaklarına dokunma ve hatta penisiyle poposuna da dokundum! Halen uyuduğuna emindim çünkü horluyordu. 

Saatler sonra bir ara içim geçmiş rüyalanmışım – uykuda boşalmak –  ve ıslak ıslak da yatılmazdı. Boxerımı çıkarttım yere koydum kuruması için çünkü yataktan kalkıp tuvalete gidemiyordum yan odadakiler uyanıktı henüz. Oysaki sırf cinsellik aklıma gelmesin diye mastürbasyon yapıp gitmiştim. Her neyse zaten uyumuyordum adam akıllı gayet kolay bir şekilde hallettim boxerın kuruma ve tekrar giyme işini. Sabah oldu halen yataktayız saat 09.00 suları ve biraz yakınlaşmamız oluyor gibiydi ama öpüşmedim  – öpüşmek bana sadece sevgiliyle olacak güzel bir eylem gibi gelmiştir hep – o yüzden el temasları yapıyorduk, ikimiz de uyanıktık. Bir ara işi ilerletip üstüme çıktı sürtüneceğim diyerek yüz üstü yatırdı. Biraz kasılmıştım ama sürtünmeye izin verebilirim diye içimden düşündüm. Yorganın içindeyken kıyafetlerimizi indirdi çıplak şekilde sürtünmeye devam etti sonrasında ise yavaş yavaş girmeye başlıyordu. Ben çıplak sürtünmeye ‘hadi neyse bundan bir şey olmaz’ diye düşünürken o yavaşça girmeye başlamıştı istemediğimi söylediğim halde devam ediyordu.  “Az kaldı dur geliyorum lütfen” dedi. Canımın yandığını hissediyorum tamam biraz hoşuma gidiyor ama isteksiz yapınca yani istemeden olunca bana hep kötü anılarımı (daha sonra anlatacağım kötü anıları) hatırlatıyordu. O anda da aklımdan geçenler ise prezervatif olmadan anal seks yapamam ve yapmamalıyım. Kendi kuralımı çiğnemiş olmanın verdiği üzüntüyle o boşalmadan ben tekrar boşaldım ve bu 3. Seferim olmuştu. – nereden geliyor bu değirmenin kaynağı anlamadım yemin ediyorum çeşme gibi – Çok geçmeden partnerim de içime boşaldı. İçim %50 ikiye ayrıldı resmen istemediğim bir seks oldu ama o an az da olsa zevk aldım. Libidoyla mantık arasında git gel yaşıyorum aslında mantığım ağır bastı velhesal-ı kelam bu mantığı uygulamaya geçiremedim, ben yine pişman, ben yine üzgün, ben yine içime attım anılarımı. Kalktık hazırlanıyoruz evden ayrılacağım ve kankadan bahsettiğim soru soruldu, “Akşam seks yaptınız mı? Yüzünde güller açıyor yapmışsınız belli.” Ben ne dediğimi hatırlamıyorum sadece tebessüm ettiğim şu an aklıma geliyor.

Evden çıktım bir sigara yaktım aç karnına, o kadar acı gelmiyordu içimin acısı daha çoktu sadece hafif midem bulanıyordu; yürüdüm ne yapacağımı bilemeden sadece yürüdüm. Yakın bir arkadaşımı aradım olanları anlattığımda bana tecrübe kazandığımı söylemişti ama ben üzülüyordum sadece zaten böyle kazanılan tecrübelere hep üzülmez misiniz? Telefonu kapatıp ‘müjde simit saray’ adında bir mekana oturdum simit ve çay alıp kahvaltı edeyim sonra kalkar giderdim. Kahvaltımı edemedim, iki çayla birlikte iki sigara daha içtim tabi o sıralarda beynim halen düşünüyordu. Mekanda Ahmet Kaya’dan kum gibi parçası içimi acıtmak için, beni düşündürmek için, beni üzmek için, beni melankolik yapmak için çalıyordu.

Martılar ağlardı çöplüklerde,
Biz seninle gülüşürdük.
Şehirlere bombalar yağardı her gece,
Biz durmadan sevişirdik.
Acımasız olma şimdi bu kadar, 
Dün gibi dün gibi çekip gitme. 
Bırak da sarılayım ayaklarına 
Kum gibi kum gibi ezip geçme.



Bozuk olan moralim daha da bozulmuş bir biçimde kalktım oradan, otobüse bindim yanımdaki orta yaşlı amcanın kulağında kulaklık elindeki telefonla şarkı seçiyordu sesini duymamış olmamın yanı sıra telefonunda ‘Kıraç-Senden Başka’ şarkısını dinliyordu.  O eve gittiğim için çok pişman bir vaziyetteydim. Aklım almayacak kadar pişmanlık duygusunu tam anlayamadım açıkçası belki sizler o kadar pişmanlık duymazsın basit gibi düşünebilirsiniz tabi bu tarz vakalar hep bana denk geldiği için artık suçu kendimde aramaya başlamıştım. Kendimi kirlenmiş, günah işlemiş ve artık ne kadar yanlış düşünce varsa hepsine kapılmıştım. Duyguları derinlerde yaşamak bu olsa gerek ki bu denli üzülmeme sebep oldu. Evde yatılıya kalınan tüm buluşmalar seks ile bitiyor o halde tavırlarınız yani aldığınız kararlar sertse  – istemediğin şeylerin yapılmaması için –  ve çiğnetmiyorsanız yatılı misafir olabilirsiniz. Yüzüme maske koydum öyle geçirdim bugünümü içimde düşünceler varken yüzümde sahte tebessüm. O yüzden içimdeki anılar bende kalmasın aktarılsın diye yazmak istedim okunsun veya okunmasın kendimi rahatlatılmış hissediyorum içimden anıyı çıkarıp yazıya döktüğüm için seviniyorum sonuç olarak sahte tebessümüm ortadan kayboldu diyebilirim. Yeni yazılarla buluşmak üzere hoşça kalın J J


10 yorum:

  1. Yatılı gittiğin her misafirlikte seks olmuyor :D Önceden statüsü belli olan insan ona göre davranır diye düşünüyorum. Keşke daha temkinli olsaydın. Bu arada aramıza hoşgeldiin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle hoş bulduk diyeyim:) hayır dediğim halde bu kaçıncı seksim bilmiyorum hepsinde kızgın ve tövbekar olarak çıkıyorum evden bilmiyorum ne zaman düzene gireceek. hayır dediğim halde yapacak birine benzemiyordu ama bazen ummadık taş baş yarıyor demek ki! :/

      Sil
  2. Öncelikle hoşgeldin ^_^ Yaşadıklarından pişman olmaktan vazgeçmelisin. Yoksa sadece kendini yıpratmış olursun. Yaşadığın olaylardan ders çıkarmaya bak bence. İleride yaşlandığında geriye dönüp baktığında pişmanlıklarla dolu bir hayat yerine tecrübe edindiğin ve tecrübelerine göre hareket ettiğin mutlu bir yaşamın olsun ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş bulduk, gay pembecimm :) Yazıda da bahsettiğim gibi tecrübe bunlar o olayı yaşadıktan sonra biraz zaman geçmeli ki tecrübe olduğu anlaşılsın. Ben olmaması gereken şeylerin olduğunu görünce otomatikmen üzülüyorum çünkü ayrıntılara düşkün olan biriyimdir. Ne olursa olsun mutluyuz bakalım :))

      Sil
    2. "Ben olmaması gereken şeylerin olduğunu görünce otomatikmen üzülüyorum çünkü ayrıntılara düşkün olan biriyimdir." değil de şöyle olabilir eğer seni biraz doğru tahmin edebiliyorsam: "Ben olmaması gereken şeylerin olduğunu görünce otomatikmen üzülüyorum çünkü kafamda bir şeyi nasıl planladıysam öyle gitsin isterim" şeklinde sanırım. Çünkü ben aynen böyleyim :D

      Sil
    3. Olabilir netice olarak biraz oraya çıkıyor. Hayalini kurduğum planladığım şeyler ne yazık ki çoğu zaman hayal olarak kalıyor. Ne demiş Deniz Seki, hayallerim hayal oldu. Bence bu söz beni anlatıyor bir kaç konu hakkında!

      Sil
  3. Şuan pişmanlık duyduğun şeyleri ileride gülerek ve tecrübe kazanarak yaşadığını anlayacaksın. Bir sonraki yazını merakla bekliyorum tatlım:)

    YanıtlaSil
  4. Sen yanındaki uyurken elle elle, sonra uyurken boşaldım diye şaşır hahah :D

    Neyse kuzum, benim de böyle bir kötü anım var içime en derinlere gömdüm hatırlamıyorum kolay kolay. Sen de unut, ama bir daha yaşamamak için dersini de iyi çıkar :) Üzülmeye değmiyor ama ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunlar hep yalnızlıktan oluyor çünkü öyle karaktersiz biriyle tanışmama imkan yok. O zamanlar yeni olay diye yazmıştım ama şimdi aklıma bile gelmiyor.

      Sil