8 Mart 2014 Cumartesi

Dünya Kadınlar ve Kendini Kadın Hissedenlerin Günü


          Toplumsal yaşamı kontrol altına alayım derken Türk toplumunu kademe kademe sınıflar haline bölerek kadınları da ayrıca hedef almaktadır. Son 11 yıldır baskıcı ve gerici politikalarını toplum üzerinde yaşamın her kesitinde sürdürüyor, uygulamaya çalışıyor. Eşitlik yok olmuş yerine değişik bir sistem gelmiş gibi hissediyorum.


           Politikacılar kadın bedenlerini bir obje haline getirmekte oldukça ısrarlı görünüyorlar. Şu sıralar seçim kozu olarak kadınları, LGBTİ bireyleri, ve eşitlikleri öne sürmektedirler. Kendi kararlarımızla hayatımızı şekillendirmek oldukça  zorlaşmaktadır. Söylenenlere uyduğumuz takdirde düzenli bir yaşam sürebileceğimizi öne sürüp bizleri kukla haline getirmelerine engel olmalıyız. Kadınlarımızın çocuk ve aile kavramını yerine getirebilecek basit bir nesne olarak görebiliyorlar. Oysaki benim ilk tanıdığım kadın annemdir, o kadar kutsal bir şeydir ki annelik, onlar zaten görevini bilir ve üstesinden en güzel şekilde gelirler. 

           Kadınları düşük ücretlerle istihdam ettirip ya da evlerindeki gündelik hayatı yaşamak zorunda olduklarını, üstüne basarak hayata geçirmeye çalışıyorlar. Çocuklara, hastalara, yaşlılara, engelli bireylere illa kadın bakacak diye kurallaştırıp kadın-erkek eşitliğini gittikçe dengesiz hale getirmektedirler. Niteliksizleştirebiliyorlar, toplumdan soyutlaştırıyorlar. Pekala çalışıp aynı anda evlerine de bakabilirler. Neden, bizi, kadınlarımızı düşünmekten vazgeçmemizi istiyorlar? Çünkü gerçekten bilinçlendiğimiz zaman olacaklar karşısında korkuyorlar. Karşımızda duramazlar ama bizler tek omuz olmalıyız. Ayrımcılığı öncelikle kendi aramızda çözmeliyiz! Ünlülerin hazırlamış olduğu videoyu izlemenizi tavsiye ederim.


           Yaptıkları yolsuzluklar yetmezmiş gibi okuyan kadınları evlenme şartı altında  kredi borçlarını sıfırlıyor ama kardeşim sen yolsuzluk yaptın da neden bizleri de buna zorluyorsun ki? Bizler lekelenmek istemiyoruz, alnımızın akıyla "adam" olmak istiyoruz. Kadınlar toplumda vardır ve kimse bunu reddedemez! Görmezden gelemez! 

            Nefret cinayeti, kadın cinayeti ve tecavüz  sayılarının her geçen gün arttığını görüyorum, bunların sıfırlanması gerektiğini düşünüyorum. (Bu konu hakkında ayrı uzun ve ayrı bir yazı yazmak istiyorum.)

            Küçücük kızları gelin olmaya teşvik ederek toplumda kurmak istedikleri gerici, muhafazakar ve ataerkil sisteme karşı sokaklarda meydan okumalıyız. Çoğu meydanlarda yürüyüş yapılacaktır buna eminim ve yapılan yerlerin adres bilgisine erişip bunlara katılıp, savunmalıyız! Otoriteleşen erkek egemen düzenine karşı her yerde eşitlik ve özgürlük mücadelemiz bizim ve sizlerin mücadelesidir. Bir slogan duymuştum, "inadına hayat,inadına sokak, inadına eşitlik" diye. 8 Mart'da hep birlikte slogan atarak meydanlarda haykıralım. tek omuz olarak yürüyelim. Cinsiyet ve yönelim farklılıkları biz insanları ayırmak için neden olmamalı. Ötekileştirilmek  veya hiyerarşi tepe yönetimi gibi büyükten küçüğe sıralanmamalıyız. Bizler insanız kadınıyla, erkeğiyle, transıyla, çerkeziyle, lazıyla hepimiz aynıyız. Hepimiz kadınız, hepimiz erkeğiz, hepimiz lezbiyeniz...

          8 Mart Dünya Kadınlar Günü, tüm kadınların ve kendini kadın hissedenlerin günüdür lakin biz erkeklerde onların yanındayız. O halde, insanız ve insanı bir biçimde yaşamak istiyoruz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum ve çok öpüyorum. Hoşça kalın :)

2 yorum:

  1. ülkemize kadınların hak ettiği değeri gördükleri günlerin gelmesini diliyorumm..
    iyi geceler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım güzel günler göreceğiz :) Ben inanıyorum.

      Sil